Osteoporoz kemik erimesi olarak adlandırılır. Osteoporoz çağımızın hastalığı haline gelmiştir.

2-3 milyon yıl öncesinde yaşayan insanların fosilleri incelendiğinde, bulgular, kalın ve kırığa dirençli sağlam kemiklerinin olduğunu ve osteoporozun neredeyse hiç olmadığını gösteriyor.

Osteoporozun ana 3 nedeni vardır. Bunlar;
1.Hareketsizlik
2.Yeterli güneş ışığı alamama
3.Kemiğin hammaddesini oluşturan çeşitli minerallerden zengin beslenilmemesi olarak sıralanabilir.

Peki, osteoporozdan sakınmak için ne yapmalıyız?

İlk olarak bol hareket etmeliyiz. Sağlığın ana şartı harekettir. Onun dışında, beslenmemize gelecek olursak; sütü yeteri miktarda tüketmeliyiz. Fazla süt tüketiminin – bilinenin aksine – kemiklere iyi gelmediği kanıtlanmıştır.

Fosfor fazlalığı da osteoporoz için önemli bir risk faktörüdür. Fosfor diyetle fazla alındığında kalsiyum ile birleşerek kalsiyum emilimini azaltıyor. Potasyum alımı arttıkça da kemik yoğunluğu artıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde, K vitamininin de kemik sağlığında önemli görevleri olduğu anlaşılmıştır.

Gelelim, D vitaminin osteoporoz üzerindeki etkisine… D vitamini güneş ışınlarının etkisi ile derimizde sentezleniyor. Ama maalesef çarpık kentleşme ve hava kirliliği nedeniyle ılıman bir ülke olmamıza rağmen güneşten yeteri kadar yararlanamamaktayız.

Osteoporozdan korunmak için yapmamız gerekenleri özetleyecek olursak, şunları söyleyebiliriz:

1.Sağlıklı beslenme ilkelerine uyalım.
2.Bol taze ve meyve yiyelim. (vitamin ve mineraller açısından)
3.Aşırı asit içerdiği için katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş rafine gıdaları yemeyelim.
4.Aşırı fosfor ve şeker içerdiği için gazlı meşrubat içmeyelim.
5.D vitamini değerlerimizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenmeli ya da D vitamini takviyesi almalıyız.
6.Kaslarımızı harekete geçirmeli ve günde en az yarım saat yürümeliyiz.